Geri Dönüşümün Yaygınlaşması İçin Önce ÇocuklarHepimiz biliyoruz ki doğa ve çevrenin korunması doğadaki tüm canlıların sağlığı için yapılabilecek en önemli şeydir. Geri dönüşümle kazanılabilecek atıkların değerlendirilmesiyle çöp miktarı azalacak, çevre ve doğa kirlenmeyecek, atık maddelerin tekrar kullanımı ile ekonomiye katkı sağlanmış olacaktır. Hepimiz biliyoruz ki doğa ve çevrenin korunması doğadaki tüm canlıların sağlığı için yapılabilecek en önemli şeydir. Geri dönüşümle kazanılabilecek atıkların değerlendirilmesiyle çöp miktarı azalacak, çevre ve doğa kirlenmeyecek, atık maddelerin tekrar kullanımı ile ekonomiye katkı sağlanmış olacaktır.
Atıkların çöplere atıldığı, çöplerin sokaklara ve doğaya atıldığı ülkemizde çevre bilincini geliştirmek ve geri dönüşümün yaygınlaştırılmasını sağlamak için belediyeler, resmi kuruluşlar, dernekler ve vakıflar çeşitli çalışmalar yapmakta, pek çok okulda çevre derslerinde geri dönüşüm konusu işlenmektedir. Toplumda herkesin konuyla ilgili bilinçlendirilmesi sağlanmaya çalışılmakta ama buna rağmen pek çok insan hala sokaklara çöp atmakta, gittiği doğa gezisi ya da piknikte doğayı kirletmeye devam etmektedir. Davranışların alışkanlık haline dönüşebilmesi zaman alıyor. İleri yaşlarda ise alışkanlık kazandırmak gerçekten kolay olmuyor. İyi davranışların alışkanlık haline gelebilmesini sağlamak için eğitime okul öncesi dönemde başlamak gerekiyor.
İyi Alışkanlıklar Edinmek Küçük Yaşta Oluşuyor
Toplumsal Sorumluluklarımız
Çevre ve doğa bilincinin geliştirilmesi sadece eğitimcilerin değil aynı zamanda tüm toplum bireylerinin üstlenmesi gereken toplumsal bir görevdir. Üstümüze düşen ilk görev çocuklara temiz bir dünya sunmaktır. Bunun için onlara model olmamız gerekir. Bir grup anaokulu öğrencisiyle geri dönüşüm projemizin bir parçasını oluşturan “Çöp Farkındalığı” yürüyüşümüzü okulun etrafındaki sokaklarda gerçekleştirdik. İnsan ve diğer tüm canlıların sağlığını tehtid eden, ağzı bağlanmamış poşetlerde sokağa atılmış çöplerin ve atıkların oluşturduğu “görsel kirlilik” sokaklarımızda her gün karşılaştığımız ve rahatsız olduğumuz bir görüntüdür. Bu görüntüyü en başta çocuklar olmak üzere hiç kimse hak etmiyor.
Çocuklarımızın Sokaktaki Çöp Görüntülerini Normal Kabul Etmesine İzin Vermeyelim
Çocuklar bebekliklerinden beri kazandıkları alışkanlıkları çevrelerinde yaşayan yetişkinleri izleyerek, taklit ederek, kısacası model alarak edinirler. Çevrelerindeki yetişkinler, (anne, baba, abla, ağabey, büyük anne ve babalar, komşu, bakkal, manav) ve okullarındaki öğretmenler çöp ile ilgili ne kadar çok açıklama yaparlarsa yapsınlar, çevre farklı davranıyorsa çocuklar söylenenleri değil gördüklerini uygulayacaklardır. Her gün okuluna yürüdüğü sokakta dağılmış çöp yığınları ve atıklardan oluşmuş öbekler, “sokağa çöp atılabilir” mesajını vermiyor mu? Çocuk her gün gördüğü bu görüntüleri normal kabul etmeye başlamıyor mu? Bu yaşta zihinde normal olarak kabul edilen ve kanıksanan görüntüler etkilerini ömür boyu taşımayacak mı? Çevreyi ve doğayı temiz tutmak için çaba göstermek ve çocukların da öyle davranması için teşvik etmek bütün yetişkinlerin üzerinde önemle durması gereken bir konudur. Zihinlerde oluşturacağımız doğru görüntüler, temiz ve sağlıklı sokaklar çocukları olumlu yönde etkileyecektir. Çocuklara bugün çevrelerinde gördükleri görüntülerin normal olmadığını ve bunun değişmesi gerektiğini açıklayalım. Sokakların, parkların, piknik alanlarının ve diğer tüm doğa alanlarının temiz olması için çöp atmamalarını onlara model olarak öğretelim.
Sokağa yediği cipsin ambalaj kağıdını atan bir çocuğa atmamasını söylediğinizde “Ama herkes atıyor” cevabını almanız içten bile değildir. Neden atmaması gerektiğini söylemeniz dahi yeterli olmayabilir. Önce çocukların doğayı ve çevrelerini tanımalarını ve sevmelerini sağlayabilirsek, sevdikleri şeyi korumayı daha kolay öğrenebilirler.
Doğayı Seven Çocuk Zarar Vermek İstemez
Çocuklar hayvanları çok severler. Geri dönüşümü bu hayvanların sağlıkları ve yaşamları ile ilişkilendirin. Çocuklarla doğada yaşayan kuşları gözlemlemeye gidin, seslerini dinleyin, yavrularını suda nasıl dolaştırdıklarını izleyin. Kuşların ekosistem ve çevreyi koruma açısından sağladıkları faydaları öğretin. Kuşların azalması ya da yok olması ile doğadaki dengenin nasıl bozulacağını anlatın. Çocuklar yakından inceleme ve gözlemleme şansı buldukları bu kuşlara hayranlık duyacak, sevecek ve onların zarar görmesini istemeyeceklerdir. Doğada yaşayan, kuş, sincap, tilki, kaplumbağa gibi pek çok canlının, insanların piknik sonrası bıraktığı naylon poşetleri, içindeki birkaç kırıntı ya da üzerindeki lezzetli tad için yiyerek ya sağlıklarından ya da hayatlarından olduklarını öğrenen çocuklar çevre temizliğine ve doğada çöp atmamaya daha çok özen göstereceklerdir.
Kağıt yapmak için ağaçların kesildiğini, ağaçların kesilmesiyle böcek, çiçek ve hayvanların yetiştiği doğal ortamdaki dengenin bozulduğunu ve bunun da ekosistemi olumsuz yönde etkilediğini bilmeleri çocukların daha az kağıt kullanmak için çaba sarf etmesini ve kullandıkları kağıtları geri dönüşüme yollamasını sağlayacaktır.
Bu yazı “Çoluk Çocuk” dergisinde ekim 2008 sayısında yayınlanmıştır. Nuran Akkılıç Kansu - www.oncecocuklar.com cocuklarin-dogaya-ihtiyaclari-var.pdfTür:pdf, Boyut:1.3 MB,1349 kez indirildi. |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||